2022 DÜNYA KUPASINDA ÖRNEK DAVRANIŞ
Ahmet YILDIRIM 01.01.2023 11:48:10 Bu İçerik 663 kez görüntülendi.
Bu yıl Katar'da düzenlenen 2022 Dünya Kupasına birçok ülkenin futbol milli takımı katıldı. Ülke futbol takımıyla birlikte taraftarları da Katar'a gidip takımlarına destek oldular. Oraya gelen taraftarları giydikleri renkli giysileriyle, oyun ve dansları ile statlara ayrı bir renk kattılar. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen futbolcular oynadıkları güzel futbolla insanlar keyifli maç izlediler. Kimisi de bu turnuvayı fırsat bilerek kendi reklam ve propagandası peşindeydi. Katarlı yetkililerin yaptığı gibi.
Elbette Katar devleti yaptığı bu organizasyonu büyük başarıyla tamamladı. Burada yaptığı hizmetlerin başında yaptıkları statlar dikkat çekiyor. Çok büyük paralar harcayarak inşa ettikleri bu statlar sadece bu döneme ait turnuva maçları oynansın diye inşa etmişlerdi. Nitekim maçlardan hemen sonra bu statları tekrar yıktıklarına şahit olduk. Burada mesele sadece futbol ya da yapılan para harcamaları değil. Maksat Katar devleti kendi reklamını yapmak, FİFA ise oraya başka kültür ve düşünceyi inşa etmekti. Dolayısıyla burada sadece futbol oynamadığını, burada birçok oyunun devreye konulduğunu söylesem sanırım yanlış olmaz. 2022 Dünya Kupasının Katar'da oynanması FİFA tarafında kabul edilmiş tesadüfi bir iş değildir. Burada başka hesap ve oyun peşinde olduklarını daha önce de söylemiştim. Bu söylediklerime komplo teorisi diyenler de oldu.
Şimdi Futbol ile Katar’a kültürel transferin yolunu açmış odular. Tıpkı ülkemizde yaptıkları gibi. Daha sonraki adımı ise kıyafet ve harf devrimi olacak. Bunu da sosyal medyayı kullanarak zihin ve benliklerini işgal ederek yapacaklar. Bu söylediklerim bu gün pek anlaşılmayabilir. Ama yirmi, otuz yıl sonrası, beklide bir nesil sonra bu gün birçok ülkede olduğu gibi Katar devleti de birçok değerinden uzaklaşmış ve seküler yaşamı benimsemiş bir gençlik yetişecek.
Bu plan sadece Katar'damı uygulanacak tabi ki değil. Bütün İslam ülkelerinde bu benzer başka planlar uygulayacaklar. Hatırlayın! Tam yüz yıl önce ülkemizde şimdi giydikleri resmi kıyafet ne de bugün ki yazı yazdığımız bu harfler mevcut değildi. O gün nasıl başardılarsa inanın bugün de aynı şekilde başaracaklar. Sizce bu mümkün değil mi? niye mümkün olmasın ki? Olmaması için ne yaptık ve ne yapıyoruz? Hiç. O zaman elimizde bir hiç varsa hiçin ederi de hiç olur. Elimizde ki hiç ile başkasının elindeki planla yarışabilmek sizce ne kadar başarılı olunur gene elimizde hiç kalır. Hiç ile varacağımız hedef de hiç olur. Messi’nin itirafına kulak verelim ne diyor. Arjantin milli futbolcusu Messi dedi ki 'Futbol bir kumar oyunudur, kumarda zarı atarlar her zaman kazanmayabilirler. Buna rağmen peşini de bırakmazlar. Ve her zaman ellerinde yeteri kadar kumar zarları mevcutlar.' Tam da Katar'da yapmak istenen budur işte. Bu gün istediklerini almasalar bile bir başka uygun zamanı beklerler.
Bir başka konu ise Japon taraftarları malumunuz olduğu üzere Japon futbol takımıyla birlikte taraftarları da katara gelmişlerdi. Japon taraftarlar vitrinlere atılan çöpleri toplayarak çok güzel bir davranış sergilemiş oldular. Adeta bir belediye işçileri gibi ellerine aldıkları çöp poşetleriyle yerdeki çöpleri toplayarak çevreyi ve temizliğe verdikleri önemi gösterdiler. Bu davranışlarıyla dünyada her kesin takdirini kazandılar. Ve işte insan dediğimiz insaniyete sahip olmak bu olabilir. Geçenlerde eski diyanet işleri eski başkanı Mehmet görmez hocayı dinlerken şöyle bir cümle kullandı. Şunları söyledi biz zaman, zaman hacca gittiğimizde Arafat dağına da çıkarız ve hac vazifemiz bittikten sonra geri döner ve bazen aylar sonra tekrar Arafat’ta çıktığımızda dört beş ay öncesinde buraya gelen hacıların yiyip içtikleri ve arta kalan çöpler olduğu gibi yerinde durduğunu görürüz. Ve dolayısıyla bizlere yakışmayan bir manzara görüntüsü olarak orada kalır. Görmez hocanın dediği gibi hangi ahlak ile yaşıyoruz. Bizleri bu duruma bu mağaraya hapis eden nedir? Neden biz Müslümanlar günlük hayatımızda örnek gösterilecek davranışlarımız olmuyor? İnsanlar bizlerden uzak durmaya dikkat ediyorlar!
Oysa ki Müslüman elinden ve dillinden emin olan kimsedir. Hadisi şerif. Demek ki konuştuklarımız ile amellerimiz bir olamıyor, ve ne yazık ki başka inanç ve millete olan insanlar Müslümanların bu gün ki amellerine güven duymamaktalar. Bunları bire bir yaşamış biri olarak anlatıyorum. Ancak örnek olsun diye birkaç konuya değinmek istiyorum.
Malumunuz olduğu üzere Katar 2022 dünya kupası Fas milli takımı gerçekten güzel futbol oynadı. Rakiplerini mağlup ederek yarı finale kadar çıktı ve güçlü rakiplerini mağlup etti. Ve yarı finale çıkan ilk Afrika ülkesi oldu. Bu başarıdan dolayı birçok ülkede sevinç ile Fas milli takımını alkışladılar. Gerçekten de takım olarak bunları hak ettiler. Fakat futbol takımı her türden sonra bu başarıya gölge düşüren bir taraftar kitlesi sokak ve caddelere çıkarak cadde ve sokaklara zarar verdiler. Vitrin, dükkan camları, araba ve bir çok iş yerlerine zarar verdiler. Sebebiyse Fas milli takımı rakip takımlarını yenerek sözde kutlama yapıyorlar. Bu nasıl kutlamaysa ben de anlamadım. Bunu bir kaç Faslıya sordum ve ilginç cevaplar aldım. Cevaplardan biri şu idi onlarında kutlama haklar vardır. Bir diğeriyse bu kutlamalara katılanların çoğu genç ve çocuklardan oluşuyor dedi fazla büyütmeye de gerek yok demişti Faslı kardeşim.
Bunlar özellikle Avrupa’da yaşayan Faslı taraftar gurubudur. Düşünün her iki eylemi göz önüne getirin ve bizim nerede olduğumuzu hangi resmin içinde göründüğünümüzü siz söyleyin. Japonlar inanç olarak çok tanrılık olan Şintoizm inanırlar yani Allah inancı olmayan bit topluluktur Japonlar. Faslılar ise Müslümandırlar yani tek olan Allah'a inanırlar. Burada da görüldüğü gibi kimlikte yazılı olan dini İslam yeterli olmuyormuş. Önce yapmamız gereken şey ahlak, eylem ve amellerimizi İslam’ın emir ettiği gibi hayatımızın her alanında olduğu gibi yaşamamız lazım. Sonuç olarak biz ne zaman elinden ve dilinde emin olan bir Müslüman oluruz? İnsanlar elimizden ve dilimizden emin oldukları zaman.