AİLE'NİN ÖNEMİ


 Ahmet YILDIRIM    06.10.2022 17:49:28    Bu İçerik 271 kez görüntülendi.



Aile anne baba ve çocuklardan meydana gelen toplumun en küçük birimidir. Başka bir ifadeyle evlilik yoluyla nesep ve akraba topluluğuna aile denilmiştir. Tarih boyunca bütün ilahi dinler aile kurumuna gereken önemi vermişler. İslam dininin gelişiyle birlikte aile ve kadına gereken önemi vermiştir. Bununla ilgili gerek Kur'an-ı Kerim de aile ilgili birçok ayet zikredilmiştir. Aynı şekilde Peygamber (sav) Efendimiz bu Aileye ne kadar önem verdiğini şu Hadis-i Şerif’te görmekteyiz; “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.” Tirmizi. Bu Hadis-i Şerif’te görüldüğü gibi İslam dini aileye ne kadar önem verdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla İslam dini aileye kazandırdığı kutsiyetin nedenli önemli olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Çünkü ailenin varlığı toplumun varlığı demektir. Aynı şekilde topumun varlığı ailenin varlığı demektir.

Dolayısıyla  bunlar birbirini besleyen iki hakikattir. Bu hakikat aile ve toplumları yaşatan ve onları ayakta tutan bunların varlıklarını uzun süre yeryüzünde devam ettiren bir gerçektir. Bu sayede bunların uzun süre tarih sahnesinde kalmalarının en büyük etkeni ise aile kurumuna verdikleri önem olmuştur. Aile toplumun temelidir, bu temel ne kadar sağlam ve güvenilir olursa o temel  üzerinde inşa edilecek bina bir o kadar sağlam ve güvenilir olur. Tıpkı iç içe geçmiş zincirin halkaları gibidir. Zincirin halkalarının bütün ve güçlü olmasının nedeni halkaların birbirlerine bağlanıp kenetlenmesidir. Bu kenetlenme onların birlik ve bütünlüğünü sağlar. Dolayısıyla toplumun güven ve huzuru ancak güvenilir aile ve bireylerle mümkün olur. Bu ailenin topluma kazandıracağı bireylerin ahlaklı, inançlı ve güvenilir bireyler olmasıyla mümkün olur.

Şüphesiz toplumun ruh kökleri ailedir. Ailenin ruh kökleri ise ailenin topluma kazandıracağı ahlaklı ve güvenilir bireylerdir. Çünkü aile, insanın bütün fikri, düşüncesi, inanç, akide ve ahlaki değerleri, terbiye, sosyal, siyasal, iktisadi, dini ve din dışı bütün fikri çeşitlerin alt yapı çerçevesini oluşturan yerdir. Bu çerçevenin sınırlarını belirleyen de İslam’dır. Islam’dan uzak ve habersiz olan kişi ailenin değeri ve önemini de anlayamaz. Ülkemizde giderek insanları bireyselliğe ve yalnızlığa itmek, insanları seküler batı tarzı bir hayatın içine sürüklemek isteniliyor.

Bu nedenle toplumu inanç ve değerlerinden koparmak, son zamanlarda aile kurumunu tümüyle ortadan kaldırmak için  belli çevrelerin desteğiyle ülkenin muhtelif yerlerinde eğlence adı altında özellikle gençleri ahlaki yozlaşma ile ifsat etmek, kimliksiz ve kişiliksiz bir gençliği yetiştirmek peşinde olmaktadırlar. Bunu da bu kesimin şimdiye kadar yapmış oldukları faaliyetlerinden anlıyoruz. Bu çevrelerin çabaları sonucu yer yer yaptıkları tahribatlar nedeniyle toplumda zaman zaman ailelerin dağılmasını ve çocukların yetim kalmalarına neden oluyor. Aynı şekilde aile fertlerinin de cinnet sonraları aile ve toplumda tedavisi mümkün olmayan yaralanmalara neden oluyor.

Şayet toplum olarak daha güvenli ve huzurlu bir gelecek istiyor isek mutlaka aile kurumunu güçlendirmek onu korumak ona gerekli olan değer ve kıymetini vermek bunu yeni nesillere anlatmak gerekiyor. Yapılması gereken en öncelikli iş ise ahlakı düzgün, inançlı, hedefi ve hayali olan bir gençlik yetiştirmektir. Bunun için gerekli olan imkan ve zemini için adım atmak gerekiyor. Aksi takdirde geleceğimiz ve yeni yetişecek neslimizin ne bir ailesi olabilir nede kendileri var olabilirler. Belki var olabilir ama onların varlıkları sadece isimden ibaret var olurlar.