HER ŞEY YOLUNDA MI?

Taban ile tavan arasında uçurum her gün artmaktadır. Tabanda işler yolunda gitmiyor.

Çünkü ekonomik dengesizlikten dolayı taban çok mağdur durumda. Eğer halk ile bir bütünlük oluşturmuş olsaydık bu tabloyu görmek imkânsız olurdu.

Sahada halk ile doğrudan iletişim sağlamadığınız zaman sorunun olmadığını zannedersiniz. Bu anlamda, sahada halk ile doğrudan iletişim sağlamak istemeyen yöneticiler, ciddi anlamda ekonomik sorun olmadığını zannetmektedirler. Tabanda vatandaşın durumundan habersiz, dar dünyalarında her şeyin yolunda olduğunu iddia etmektedirler. Emeklinin, esnafın, çiftçinin, hayvan sahiplerinin, asgari ücretlinin artık fiyatların yükselişine direnecek halleri kalmadı.

Artık, yönetimin halktan haberdar olması gerekir. Ekonomik krizi iliklerine kadar hisseden halk çözüm beklemektedir. Yöneticiler, var olmalarını ülke sorunlarına çözüm üretme çabalarına bağlıdır. Fakat gündemlerinde ekonomik kriz olmadığı için çözüm çabalarında acziyet göstermektedir. 

Ekonomik kriz herkesi etkilemekle birlikte, çözümsüzlük devam etmektedir. Sahadan uzak siyasetçilerde her şeyin yolunda olduğunu iddia etmektedirler.

Çözüm çabası olmayan bir kriz gittikçe çıkılamayacak şekil alacaktır.  Üretim zayıflayarak, istihdam daralacak, mağduriyeteler artacaktır. Tekrar 50 yıl geriye dönmüş olacağız. Cennet ülkenin hakkını verememenin vebaliyle anılacağız. Azınlık bir lüksün varlığı, çoğunluğun fakirliğini artıracaktır. Tekrardan adaletin, erdemin, ehliyetin, döneme hâkim olması gerekir. Bu topraklara bereketi, üretkenliği,  verimi, adaleti, hâkim kıldığımız zaman sınıf farkı olmadan herkesin nefes alması sağlanacaktır. Çünkü gelir dengesizliği krizin büyümesini sağlayacaktır. Sistemin aksaklıklarını görmezden gelirsek çözüm üretemeyiz.

Toplumun temelini oluşturan çoğunluğu, ekonomik krize maruz bırakmadan, geçim standartlarını iyileştirebilir isek toplumun dinamiklerini üretim anlamında harekete geçirmiş oluruz. Bu nedenle kitaba uydurmaktan öte kitaba uymak bizi ileriye taşıyabilir.