Deprem Bizden Ne Aldı, Bize Ne Bıraktı?


 Ahmet YILDIRIM    11.02.2025 14:57:46    Bu İçerik 20 kez görüntülendi.



6 Şubat depreminin yıl dönümünde, bu büyük felakette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum. "Asrın felaketi" benzetmesi, bu yıkımın büyüklüğünü anlatmak için en doğru tanımlamalardan biri. O gün, insanın  o güç karşısındaki çaresizliğini bir kez daha acı bir şekilde deneyimledik. Gücümüzün ve irademizin yetmediği bir andı; sadece izlemek, çaresizce beklemek zorunda kaldığımız bir felaket… Depremin şiddeti, kapsadığı alan ve bıraktığı yıkım, yaşanan acının ne denli büyük olduğunu gözler önüne seriyordu. Resmî rakamlara göre elli bine yakın insan hayatını kaybetti. Ne yazık ki, bu kayıpların arasında benim de çok yakın akrabalarım vardı; elliye yakın sevdiklerimi bu felakette kaybettim. Rabbim hepsine rahmet eylesin.

Bu büyük yıkımdan 10 ilimiz etkilendi. En ağır hasarı Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay alırken, diğer illerde de binlerce insan hayatını kaybetti, yüzbinlerce insan evsiz kaldı.

Halk arasında sıkça kullanılan bir söz vardır: "Ancak yaşayan bilir." Gerçekten de o korkuyu, çaresizliği, kayıpların acısını en iyi bunu birebir yaşayanlar anlayabilir. O gün, adeta bir kıyamet sahnesi yaşanıyordu. Depremin yarattığı dehşet, korku ve panik insanları öylesine etkiledi ki, bir anne can havliyle dışarı kaçarken evladını içeride unuttu. Her yer feryatlarla yankılanıyordu. Enkaz altından yükselen çığlıklar, yardım isteyen eller, çaresizce bekleyen gözler…

O gün, paranın hiçbir değerinin olmadığı bir gündü. Cebinde yüklü miktarda para olanlar bile ekmek, su ya da bir battaniye bulamıyordu. Çünkü her şey yerle bir olmuştu. Nice varlıklı insanlar, bir tas çorba için saatlerce kuyruğa girdi. Sayısız evi ve dükkânı olanlar, bir çadır bulabilmek için günlerce bekledi. İşte bu yüzden, 6 Şubat 2023, insanlık tarihine "Asrın Felaketi" olarak kazındı.

Ben o an orada değildim, ama çocuklarım, torunlarım, kardeşlerim, akrabalarım ve dostlarım bu depremi birebir yaşadılar. Onlarla defalarca konuşmama rağmen, yaşadıkları korkunun, travmanın hâlâ silinmediğine şahit oluyorum. Bugün bile pek çok insan o acıları yaşıyor, hâlâ yaralarını sarmaya çalışıyor. Kimi hâlâ konteyner kentlerde yaşamını sürdürüyor, kimi yeni bir hayata başlamak için çaba harcıyor.

Peki, bunca acıdan sonra bizler nasıl bir ders çıkardık? Bu deprem bize hangi ibretleri sundu? Olaylara ve hayata bakış açımız değişti mi? Kendi acziyetimizi fark ettik mi?

"Bu deprem beni benden aldı, sonra tekrar bana bağışladı." diyerek Rabbimize şükredebildik mi?

Her felaketten olduğu gibi, bu büyük yıkımdan da ders çıkarmak ve geleceğe daha sağlam adımlarla yürümek zorundayız. Unutmamalıyız ki deprem öldürmez, ihmal öldürür.

Rabbim, bir daha böyle felaketler yaşatmasın. Hayatını kaybedenlere bir kez daha rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum.