Beraat Gecesi Hakkında İlahiyatçı Muhammed Şerif Gün'ün kaleme aldığı yazı


OFFENBACH/ Almanya Mevlâna Camii İmam Hatibi olarak görev yapan Muhammed Şerif Gün Beraat Gecesi hakkında yapılması gerekenleri kaleme aldığı yazıyı siz okuyucularımızla paylaşıyoruz.

post

 Adıyaman    06.04.2020 13:01:36    Bu İçerik 673 kez görüntülendi.

07.10.22

 


Esselamü aleyküm Degerli dostlar,

Hepinizi Allah’ın selamı ile selamlıyorum.

Allah’ın rahmeti, bereketi, magfireti cümlenizin üzerine olsun.

Berat kandilinizi tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını, bütün insanlığın ve İslam aleminin içinde geçmekte olduğu zorlukları, musibetleri aşmayı nasip etsin.

Bu süreçte Milli birlik ve beraberliğimizi, sosyal dayanışmamızı, kardeşliğimizi daim eylesin.

Şaban ayının on beşinci gecesinde Müslümanların Allah’ın affı ve bağışlaması ile günah yükünden kurtulacağı umularak bu geceye Berat gecesi denmiştir.

Bu gece Kur’an-ı Kerim'in Levh-i mahfuzdan dünya semasına indirildiği, mü’minlerin günahlarının af ve mağfiret edildiği bir gecedir.

Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki: "Hâ Mîm. Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız. Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, her şeyi işitir ve bilir." (DUHAN SÜRESİ,44/1-6)

Bu gecede takdir olunan hükümler:

1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.

2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nispetle kat kat sevaplı olması.

3. İlahi rahmetin bütün alemi kuşatması.

4. Allah'ın af ve bağışlamasının coşması.

5. Peygamberimize tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması.

Peygamber Efendimizin beyanına göre her sene, Şaban ayının on beşinci gecesinde, (Berat gecesinde) o senede meydana gelecek hadiseler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Bundan dolayı Peygamber efendimiz, bu geceyi ibadet, dua, tevbe ve istiğfarla geçirirdi.

Bizler de Leyle-i Beratı fırsat bilerek Allah’a tam bir teslimiyet ve tevekkül içerisinde ümitsizlik ve ye’se düşmeden umutla Rabbimize teveccüh ederek yönelmeli, dua ve niyazda bulunarak, tevbe ve istiğfarla günahlarımızdan arınmalı, nefislerimizi tezkiye etmeliyiz.

Bu konuda yüce Rabbimizin şu ilahi mesajına uyalım.

"Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün.  Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter. Peygamberi ve Onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların önlerinden ve sağlarından (amellerinin) nûrları aydınlatıp gider de, Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin.derler." (TAHRİM SÜRESİ,66/8)

Peygamber Efendimize Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurdu: "Şaban öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini isterim." (Nesaî)

Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazılarını zikredelim:

Şaban'ın 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak geçirin. O gece güneş battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir:

"İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım. "Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim.

"Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.

"Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder."  (Ibn Mace,Ikame,191)

Muhakkak ki, Allah Teala Şaban'ın onbeşinci gecesinde dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve Beni Kelb Kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca insanları mağfiret eder." (Tirmizi,Savm,39)

“Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.” (Tirmizî,Zekat,28)

“Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib Gecesi, Berat Gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesi.” (Suyuti,Camiu’s-Sagir, 3952)